Kadınların İşgücüne Katılımındaki Engeller
Kadınların İşgücüne Katılımındaki Engeller
Kadın istihdamında işgücüne katılma oranı Şubat-2017
rakamlarına göre 32,3 olarak gerçekleşti. Ne yazık ki %50 bile değiliz. 2016
TUİK verilerinde 15-64 yaş aralığındaki kadınların eğitim seviyesine göre işgücüne
katılım oranı eğitimin bu süreçte kadınlarımız için önemli bir adım olduğunu
açıkça gösteriyor.
(15-64) ve Kadın ve 23. (İlköğretim) 2016 / % 33,2
(15-64) ve Kadın ve 24. (Ortaokul Veya Dengi Meslek
Ortaokul) 2016 / % 20,1
(15-64) ve Kadın ve 31. (Genel Lise) 2016 / 34,4
(15-64) ve Kadın ve 32. (Lise Dengi Mesleki Okul) 2016/ %42,6
(15-64) ve Kadın ve 4. (Yüksek Öğretim) 2016/ % 72,6
Aile yapısında kadının işgücüne katılmama nedenlerini görmek için TUİK
verileri Aile Yapısı Araştırması, 2016 raporunu incelediğimizde, bu noktada kadının işgücüne katılma
oranında aile yaşam biçimi etkisinin oldukça fazla olduğu görülmektedir.
Rapordan kısaca alıntılar aşağıdaki gibidir.
Ailelerin yaşam biçimi ve değer yargılarına ilişkin araştırma yapıldı Bireylerin aile ortamındaki yaşam biçimlerine ve aile hayatına ait değer yargılarına ilişkin bilgi derlenmesi amacıyla, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle, 2016 yılında Aile Yapısı Araştırması yürütüldü. Araştırma sonucunda, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey ve İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç büyük il ayrıntısında tahmin verildi. Kreşte veya anaokulunda gündüz bakımı alma oranı %2,8 oldu Hanedeki 0-5 yaş aralığındaki çocukların gündüz bakımının kim tarafından yapıldığı incelendiğinde; hanelerin %86’sında bakım işini annelerin üstlendiği görüldü. Gündüz bakım işini, anneden sonra %7,4 ile en fazla anneanne veya babaanne üstlendi. Bakımın, kreşte veya anaokulunda sağlanma oranı %2,8 iken bakıcı tarafından yerine getirilme oranı %1,5 oldu. Hanedeki küçük çocukların gündüz bakımı, 2016 |
|
Bu çerçevede kadınların, genellikle çocuklarının ve aile büyüklerinin
bakımı ile ilgilenmesi gibi nedenlerle işgücüne katılamadıklarını görüyoruz.
Cinsiyete dayalı iş bölümü kadınlara ve erkeklere hangi işleri yapıp
yapmamaları konusunda roller biçmektedir. Sonuçta bu durumun kadınları çok
fazla etkilediği aşikar.
İlk bölümde de belirttiğimiz gibi eğitim düzeyinin arttırılması kadınların
işgücüne daha fazla katılımını sağlamak için uzun vadeli bir önlem olarak
görülebilir. Devlet tarafından sağlanacak kreş ve çocuk yardımları, özel
sektöre sağlanacak teşvikler kısa vadede sonuç almayı sağlayacaktır. Kadınlar olmadan
ülke olarak kalkınmak geçekçi değildir. Anketlerde ortaya çıkan “Kadının asli
görevi çocuk bakımı ve ev işlerdir.” gibi yanlış algıdan umarım tez vakitte
döneriz.
Yorumlar